07 Aralık 2008

gelecekse, ne gelecekse gelsin

Şöyle bir şey gördüm:
Christopher Sloan, Peter Andrews, Chris Stringer, David Lambert adlı bilim adamlarının çalışmalarından yararlanarak insanoğlunun gelecekteki evrimini simulasyon tekniğiyle resmetti. İşte önümüzdeki 5 milyon yılda insanoğlunun varsayılan evrimi:

1 milyon yıl sonra



Unihuman (Homo Sapiens Sapienter): Evrimin sonucunda farklı ırklara ait özellikler karışarak küresel ölçekte genetik bir karışım oluşturacak. Sosyal yapı, insanlar arasındaki harmoniyi koruyacak biçimde yapılanacak. Ancak bu önemli bir potansiyel tehlike de taşıyor. İnsanların 'tek kültürlü' yapısı evrimi durdurup gelişmeyi engelleyerek, sonraki nesillerin çöküşüne neden olabilir.
____________________________________________

2 milyon yıl sonra



Survavalistian (postapocalypticus): Nükleer savaş ya da Dünya'ya bir göktaşının çarpması gibi küresel bir felaket evrimi yeniden tetikleyebilir. Yeni ortama adapte olabilmek için insanlar gece görüşü ya da radyasyona dirençli deri gibi yeni fiziksel özellikler geliştirebilirler.
____________________________________________

3 milyon yıl sonra



Numan (homo genomicus): Genetik müdahaleler sonucunda, her türlü değişimin sona erdiği 'doğal' insanoğlu ile üst düzey genetik özelliklere sahip 'numan'lara kadar çeşitli ara-türler üretilecek. Ancak burada 'doğal' insan ile genetik üretim 'numan'lar arasında bir çatışma yaşanacak. Merak edilen soru şu: Bundan kim galip çıkacak?
____________________________________________

4 milyon yıl sonra



Cyborg (humo roboticus): İnsan bedenine robotik katkı rutin haline gelecek. Her ne kadar robotik gelişme, nesillere aktarılan bir özellik olmasa da, insanoğlu hastalık ve dış etkenlere karşı daha savunmasız kalacağından, robotik gelişmeler zorunluluk haline gelecek. Sonuç: robot ile insanın ikili yaşamı. Buradaki potansiyel güçlük de insanoğlu ile rekabete girebilecek yapay zekaların ortaya çıkması olacak.
____________________________________________

5 milyon yıl sonra



Astran (astranthropus): İnsanoğlunun tüm yapısı diğer galaksilere yolculuk için, doğal ve robotik yollarla baştan aşağıya yenilenecek. Astranlar, hayati sistemlerini binlerce yıl canlılık için gerekli destekleyiciler sayesinde dondurabilirken, uzay yolculuğunu robot pilotlar sürdürecek. Yıldızların ötesindeki koloniye ulaşıldığında da astranlar geçici uykularından uyandırılacaklar.
____________________________________________

sevmiyorum. karamsarlığı da felaket tellallığını da. ama bırakın 5 milyonu 1 milyonu, 10 yıl sonra bile dünyanın var olacağından şüpheliyim.

bunu bir kenara bırakırsak; "2000'de o olacak, 2005'te şu olacak, 2010'da bu olacak" gibi başka varsayımlar yapılıyordu 1997'de. ben o zamanlar gazetelerde gördüğüm bu tip haberleri kesip bir ajandaya yapıştırarak arşivliyordum. şimdi bakıyorum da, az bir kısmı hariç hiçbiri öngörüldüğü gibi olmamış, olmadı, olmayacak.

Bkz 06.12.1997 tarihli Milliyet Gazetesi'nden kestiğim kupürdeki, Time'ın araştırmalarına dayanan öngörüler:
1999- erkeklerde doğum kontrol hapları ve iğneleri yaygın olarak kullanılacak. (?)
2000- gen terapisi, hiv pozitif veya kanserli hücreleri tedavide kullanılacak.
(?)
2001- duvarlara monte edilen 1m uzunluğundaki ekranlarda tv izlenecek.
(bildiğimiz plazma, lcd tv)
2003- kameralı ve ekranlı mobil telefonlar sayesinde her yerde film izlenebilecek, oyun oynanabilecek.
(nokia n-gage ve türevleri..)
2005- internete bağlanan aktif kontakt lenslerle, gözleri açmaya gerek kalmadan e-postalar okunacak, sörf yapılacak. tatil görüntülerinin bulunduğu posta kartları veya aynı boydaki ekranlar marketlerde satılacak.
(?)
2006- molekül yapılarında elektronik duyular bulunan, çökme ve sıkışmayı haber veren akıllı yapı malzemeleri üretilecek. akıllı malzemelerden üretilen giysiler, hava sıcaklığını haber verecek ve sıcaklığa göre derece değiştirecek.
(?)
2007- arabalarda kullanılacak çok açıdan ve uzak görüşlü radar sistemiyle kazalar önlenecek.
(?)
2010- sahibinin sesine göre programlanmış robotlar evdeki her şeyi kullanacak, tamir ve kontrol edecek.
(hep birlikte daha tembel günlere..)
2015- bütün hastalıkların genetik kökeni bulunmuş olacak. (bak bu iyi haber işte!)
2016- holografik (üç boyutlu resim veren negatif) telefonlar, aranan kişinin bütün hayatı boyuncaki görüntüsünü sunacak. (yok gari boncuk!)
2017- insanlar mars'ta yaşamaya başlayacak. 2044'te ise kalıcı yerleşim yeri olacak. (onu bilmem de 2017'de dünyaya bir şey olacak, kesin.)
2020- bin kişiyi saatte 900 kilometreyle 9000 kilometreye kadar götürebilecek kanatlı uçaklar kullanılacak. (hoop, tabakhane o tarafta değil!..)
2022- dışarıda büyütülen ceninler yine dışarıda oluşturulan döl yataklarında döllendirilecek. böylece insan vücuduna gerek kalmadan doğum yapılacak. (ee, ne anladım ben bu işten?)
2025- beyne bağlanan bilgisayarlarla duygular ve düşünceler öğrenilecek. (off en fenası da bu olacak sanırım..)
2030- suni iç organ üretiminin ardından, suni kol-bacak-göz üretimi başlayacak. uzun süreli uzay yolculuklarında insanlar kış uykusuna yatacak. (her şey tamam, bir bu eksikti)
2040- nükleer reaksiyonla elektrik üretilecek. (nükleer santral? o zaten var! değil galiba, başka bir şey demek istemişler..)
2044- kendini üretme kapasitesi olan mikroskobik robotlar geliştirilecek. (hah, sonra hepsi kontrolden çıkıp üremeye başlasın, bizi ele geçirsin de görelim günümüzü! hehe)
2500- insan ömrü 140 yıla çıkacak. (bayılıyoruz uzun yaşamaya. sanki bok varmış gibi..)


bilimadamları böyle öngörüler yapmayı seviyorlar. kötü birşey değil, ama bence bir faydası da yok.

bir de nedense, dünyaya ne olursa olsun insanlar asla yok olmayacaklarmış gibi düşünülüyor. sanki her şey olur da insan türü canlılar hep var olmaya devam edecekler gibi, "5 milyon yıl sonra bu hale geleceğiz" diye öngörüler sunuyorlar... kendi türünün yok olabileceği ihtimalini düşünmek bile istemiyor beyinlerimiz. hani "herkesin başına gelir de bana birşey olmaz" diyen bilinçaltımız gibi yani...

"bakın halen dünyanın içine ediyoruz" ya da "bakın dünyayı mahvettik sıra diğer gezegenlerde, haydi virüs gibi bunlara da yayılalım" der gibi..
kıyamet, marduk vs ner ne ise; hani bir diğer öngörülerden, felaket senaryolarından biri olacaksa olsun da insanlık bitsin, dünya kendi halinde dönsün dursun. içinde yaşadığı gezegene en çok zarar veren -hatta tek zarar veren- canlı türü insan (ve tüm ürettikleri) ortadan kalkarsa belki en azından gezegen kurtulur da bilmemkaç yüz-bin-milyon herneyse yıl sonra kendini toparlayarak insanlık öncesi o eski tertemiz haline geri döner... ha sonrasında yeniden insan benzeri bir başka tür evrimleşip de gelişir mi, bu kısır döngü devam eder mi orasını bilemem..
bir de, 1 milyon yıl sonra alien gibi gözler olacakmış da sonrasında o gözler yeniden insan gözü şekline geri mi dönecekmiş?..

Hiç yorum yok: