08 Aralık 2005

antalya'dayken öylesine bir günde yazmışım..

geçip biten bir gün daha..
öğlen 12de tohumsuz bitkiler biyolojisi labaratuarı dersinin telafi sınavı vardı, %90 aldım :)
ders de erken bitti, 3 gibi gittim happy'lere, dışarı çıkıp ufak bir kaleiçi turu yaptık. gizlibahçe-gölge pub-the bar. başka mekan yok, paramız da yok zaten, eh zaman da kısıtlı, dolanıp geldik. ben de doğru eve..
yüxexes izledim. De-javu, çilekeş ve bilge kösebalaban vardı. manga da geldi, topluca bayağı eğlendiler. korsanla ilgili websiteme yazı yazmam ve bir çok müzisyene mail atmam gerek. şu adsl'i bir halletsek iyi olacak...
abim bilgisayara bir ton şarkı yüklemiş. eskilerden birkaç şarkı dinledik, ağlayacaktım neredeyse...çok seviyorum eski şarkıları dinlemeyi. zaten bugün happy'lerde istanbul'un uydu görüntüsünü gezdim, bizim eski evi, mahalleyi, caddeyi falan gördüm. of yaa, neden bu kadar çok seviyorum istanbul'u? yani gerçekten seviyor muyum? yoksa eski günleri özlediğim için seviyorum mu sanıyorum acaba? istanbul'a geri dönüp birkaç yıl orada yaşasam bıkar mıyım ben de o şehrin çilesinden? yoksa daha çok mu severim memleketimi? çilekeşliğimden midir istanbul'u sevişim?...

param yok, evin mali durumu da berbat, derslerime de yeterince çalışmıyorum, köpeğim de yok, üstelik memleketimde bile değilim!...

geç oldu, uyusam iyi olacak. yazmayı özlemişim...

06 Aralık 2005

babam ve oğlum

sıkıldım.. bir ton vırvır etti annem yine. haklı aslında biraz ama ben de 20 yaşına geldim artık canım çocuk değilim ki..
derslerime çalışmam gerek, fazla tembelleştim. kalkıp gitsem şu sinemaya.. of yaa, bir de abim eve gelince konuşacak tepemde.. ama gitmek istiyorum.. Ne olmuş yani alt tarafı bir sinema! sanki çok param var, her gün gidiyorum da.. Zaten yine param yok, gnctrkcll kampanyasından beleşe gelecek bilet.
fakir bir genç olmak zor. fakir bir üniversiteli genç olmak daha zor. hem fakir hem üniversiteli hem de idealleri olan, kafası çalışan bir genç olmak çok daha zor.. anasını sattığımın dünyasını s**eyim!.. kapitalist düzenden yaşamak zorunda olmaktan nefret ediyorum!

Ben gidiyorum yaa sinemaya.. ne yapayım yani? evet bencilce davranıyorum. ama evde durmak istemiyorum, boğulacak gibi oluyorum sanki...



"babam ve oğlum".. güzel filmdi. bir çağan ırmak filmi...