20 Ocak 2006

6 ocak günü happy'ler istanbul'a gittiğinden beri evden sadece 3 gün çıktım dışarı, o da en fazla 3 saatliğine. eve kapandım. geceleri bilgisayarın başında websitesiyle uğraşıyor, gündüzleri de uyuyorum. cilekes.biz çok güzel oldu, simsiyah. 25 aralıkta onlarla yaptığım röportajı da ekledim. başka hiçbir yerde yok.
bilgisayarla uğraşmasam bile kitap okuyorum yatağımda. Sunay Akın'ın "deniz yıldızı ve ay çöreği", "onlar hep oradaydı" kitaplarını bitirdim 2 günde. şimdi "önce çocuklar ve kadınlar"ı okuyorum. ödemekte hayli zorlandığım kitap taksitlerinin çektirdiği dert boşuna değilmiş. büyük zevk alıyorum okurken. yine mesaj göndermiş kitap dağıtım şirketi, 112ytl istiyorlar 3 gün içinde, bense en fazla 20-30 yatırabilirim sanırım. Aralık ayında da 30ytl ödemiştim. böyle eksik meksik ama ödüyorum işte. İstanbul'a gitme olayı yalan oldu.... höff..

mor ve ötesi'nin "dünya yalan söylüyor" albümünü dinliyorum. beynimde bir ton düşünce dönüyor. kapitalizm ve faşizmden nefret ediyorum. mandacı ve turancı anlayıştan da. insanlara "insanlık"ın herşeyin üstünde tutulması gereken bir değer olduğunu anlatmak neden bu kadar zor? hani "hayvanlar - çevre" falan desek zaten kabullenmiyorlar da "aslolan sizsiniz, bizleriz" diyoruz ve anlamıyorlar. paraya tapıyorlar... mor ve ötesi'nin "uyan" şarkısının klibi de kapitalizm konulu ve çok az insanın "doğru" anlayabileceği bir klip.. ve bazı anlamsız kişiliklerin, klibi izlerken "ahh harun ne kadar tatlııııı" diye iç geçirme şansları yok çünkü klip animasyon. ne güzel.

popüler kültür denen şey, bilmemkimin aşk hayatıyla anahaber bültenleri dahil tüm yayın akışını doldurup, insanların başka olaylardan haberdar olma özgürlüğünü yok edip onları uyutur. mor ve ötesi'nin dünya yalan söylüyor albümünün yarattığı patlamayla, abidik gubidik medya şeyciklerinin talepleri artınca onların da bir şekilde popüler kültüre dahil olup bir yandan da "uyan artık karanlık uykundan" diye bağırmaları ne kadar da ironik, ne kadar da güzel...

Hiç yorum yok: